Bilim insanları “kara delik bombası” yaptıklarını açıkladı

Kara Delik Bombası: Bilim İnsanlarından Yenilikçi Deney

Bilim insanları, uzun bir süredir teorik olarak var olan ancak daha önce hiç denenmemiş bir konsepti hayata geçirdiklerini duyurdu: Kara delik bombası. Ancak endişelenmeye gerek yok; bu “bomba” gerçek kara delikler içermez ve Dünya için bir tehdit oluşturmaz. Araştırmacılar, bu deneyi sadece kara deliklerin enerji davranışlarını anlamak amacıyla gerçekleştirdiklerini vurguluyor.

Kara Delik Enerjisi ve İlginç Keşifler

Kara delikler genellikle her şeyi çeken ve kaçışı imkansız kozmik tuzaklar olarak bilinir. Ancak olay ufkunun hemen dışındaki “ergosfer” adını verdikleri bölgede durum farklı ilerler. Nobel ödüllü ünlü fizikçi Roger Penrose, 1969 yılında dönen bir kara deliğin bu bölgede parçacıkların enerjisini artırabileceğini öne sürmüştü. Yani, bir kara deliğin dönme enerjisi, uygun koşullarda bir tür kozmik jeneratöre dönüşebilir. Bu düşünce, kara deliklerin sadece “enerji yutan” değil, belirli koşullarda enerji veren yapılar olabileceğini göstermişti.

Penrose’un önerdiği süreçte parçacıkların yörüngeleri.

1971’de Sovyet fizikçi Yakov Zel’dovich, Penrose’un fikrini daha da ileri götürerek aynı prensibin kara delik olmadan da gözlemlenebileceğini savundu. Hatta Zel’dovich’e göre, bir kara deliğin etrafında dönen bir “aynalar” sistemi eklenirse düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar kara deliğe tekrar tekrar yönlendirilip güçlendirilebilir; bu da pozitif bir geri besleme etkisiyle enerjiyi artırabilir.

Sonraki yıllarda William Press ve Kip Thorne, bu fikirler doğrultusunda “kara delik bombası” fenomenini önerdi. Bu fikir, kara deliğe yaklaşan bir dalganın, kara deliğin dönme enerjisinden yararlanarak daha güçlü bir şekilde geri yansıyacağı prensibine dayanır. Eğer bu dalga, kara deliğin etrafına konumlandırılan yansıtıcı bir “ayna” ile sürekli olarak yeniden yansıtılırsa, her yansıma sırasında enerji kazanacak ve sonunda kontrolsüz bir enerji birikimiyle patlama benzeri bir olay yaratabilecektir. İşte buradan kara delik bombası adlandırması ortaya çıkmıştır. Çünkü burada süpernova gibi büyük bir enerjiden bahsedilmektedir.

Garip olabilir, ancak bu fikir genel görelilikle mükemmel bir şekilde uyumludur. Emilen parçacığın negatif enerjisi, aslında kara deliğin kütlesini ve dönüşünü azaltır ve kaçan parçacığın enerji kazanmasına izin verirken fizik yasalarını ihlal etmez.

Deneysel Kanıt

Southampton Üniversitesi‘nden fizik profesörü Hendrik Ulbricht tarafından gerçekleştirilen deney, Zel’dovich ile Press ve Thorne’un teorilerini doğrulamayı başardı. Deneyin düzeni oldukça güvenli ve kontrollüydü: Dönen bir alüminyum silindir, farklı hızlarda dönebilen elektromanyetik bobinlerle çevrili bir şekilde yerleştirildi. Bu manyetik alanlar, kara delik çevresindeki uzay-zaman bükülmesini taklit ediyordu.

Deney esnasında silindir, manyetik alandan daha hızlı dönmeye başladığında, manyetik alanın içindeki enerjide belirgin bir artış gözlendi. Bu durum, kara delik teorisindeki enerji artışı mekanizmasına benzer şekilde değerlendirildi.

Deney burada bitmedi. Ekip, silindirin etrafına elektromanyetik “ayna” olarak işlev gören bir rezonans devresi eklediğinde dikkat çekici bir fenomen gözlemledi. Yalnızca arka plan gürültüsünden elektromanyetik dalgaların giderek güçlendiğini gözlemlediler; tam da kara delik bombası teorisinde anlatılanın aynısı.

Araştırmacılar, bu “kara delik bombası” modelinin sadece kara deliklerin enerji aktarımını anlamakla kalmayıp, evrenin %27’sini oluşturduğu düşünülen karanlık maddeyi açıklamada da ipuçları sunabileceğine inanmaktadır.

Related Posts

Huawei Watch 5’i satışa sundu

Huawei, Berlin’de düzenlediği lansmanla Watch 5 serisini tanıttı. Türkiye’de de eş zamanlı satışa sunulan Watch 5, 42 mm ve 46 mm olmak üzere iki farklı boyutla geliyor. 42 mm’lik modelde Rolex’te de kullanılan 904L paslanmaz çelik gövde yer alıyor …

Apple’dan iPhone kullanıcıları sevindiren güncelleme

Apple, iOS 18 güncellemesiyle iPhone kullanıcılarına pratik bir yenilik sundu. Alman teknoloji yazarı Sven Kaulfuss’un GIGA’da aktardığına göre, bu güncelleme sayesinde artık WiFi şifreleri iPhone üzerinden QR kod ile paylaşılabiliyor. Özellikle …

Dağıtılmış bulutun gizli faturası!

Dağıtılmış bulut bilişim, dijital dünyada bir devrim gibi karşılandı. Merkezi sunucular yerine yerel cihazlara ve uç birimlere veri işlemeyi kaydıran bu teknoloji, düşük gecikme süreleri ve maliyet avantajlarıyla yapay zeka (AI) ve Nesnelerin …

Elon Musk’ın “Robotaxi”si engele takıldı

Tesla’nın, otonom araç projeleri kapsamında kullanmak üzere “Robotaxi” kelimesi için yaptığı marka tescil başvurusu, ABD Patent ve Marka Ofisi (USPTO) tarafından reddedildi. Kararın gerekçesi, terimin sektörde çok genel ve tanımlayıcı bir ifade olarak kullanılması. Başvurunun “sadece tanımlayıcı” olduğu belirtilerek, Tesla’nın bu kelimeyi ticari marka olarak tescil ettirmesi uygun bulunmadı.

Yapay zeka, bu 3 meslekte Z Kuşağının yerini aldı!

Yapay zekâ, özellikle rutin veri girişi, müşteri hizmetleri ve içerik üretimi alanlarında Z Kuşağı’nın öncelikli işlerini sessizce devraldı. Otomatik sistemler, hatasız ve kesintisiz çalışarak bu mesleklerdeki genç çalışanları ikinci plana iterken; hız ve maliyet avantajı sunuyor.

Apple akıllı gözlükler için yeni bir çip geliştiriyor

Özellikle Meta gibi gözlüklerin piyasada yer almasının ardından harekete geçen Apple, sanal gerçeklik gözlüğünün ardından hem arttırılmış gerçeklik destekli hem de daha sade modeller üzerinde çalışacak.